Organik bal anti
bakteriyel özelliğe sahiptir ve balın asitliği bunu getirmektedir. Ham balın
asitliği onu alkali üreten bir yiyecek haline getirmektedir. Tipik bir batı
tarzı beslenmenin, kronik hafif metabolik asidoza sebep olan asit üretici bir
etkisi vardır. Bu durumda, kan idealden biraz daha az alkalidir ve bunun da pek
çok sağlık sorununu tetiklediği düşünülmektedir. Yersine, işlenmiş bal asit
üretir ve de şeker çok daha fazla asit üreten bir yiyecektir. Bal, az miktarda
da A, folik asit içeren B, C, D, E ve K vitaminlerini içeren bir besindir.
Farklı olan balların C vitamini içeriği, balda ne kadar polen olduğuna bağlı
olarak her 100 gramda 5 ile 150 mg arasında değişir. Arıca bal ürününde,
alüminyum, kalsiyum, klor, krom, bakır, demir, manganez, magnezyum, fosfor,
potasyum, selenyum, sodyum, silika, sülfür ve çinko da dahil olmak üzere az
miktarlarda mineraller bulunmaktadır. Bunların miktarları, balın nektar ve basura
kaynağının kökeni olan bitkilerin yetiştiği toprağın mineral içeriğine bağlılık
göstermektedir. Koyu renk ballar genellikle mineral bakımından daha zengin
olmaktadırlar. Balın vitamin ve mineral miktarları az oranlardadır fakat
ihtiyacı karşılayacak düzeyde olduğu için sağlığa fayda sağlamaktadır. Diğer
bir yandan vücut ağırlığının her bir kilogramı için 1,2 gr bal besinini
tüketmek vücuttaki kanın C vitaminini yaklaşık olarak iki katına çıkarmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder