Organik bal, yüzyıllardır büyük öneme sahip olan bir ürün olup sayısız fayda ile insanoğlunun göz bebeği olmuştur. Balın üreticisi olan arılar da tıpkı bal gibi büyük önem taşımaktadır. Örneğin eski Mısırlılar arıya oldukça önem vermekteydiler. Mısır tanrıçası ‘’Neith’’ adında mitolojide üretkenliğin sembolü olan kraliçe arı vardır. Firavunlar hanedanının kurucusu olan Kral Menes, arılar gibi kutsal bir hanedanın kurucusu olduğundan dolayı arı yetiştiricisi olarak adlandırılmaktadır. Bu sebep ile onun hanedanından gelen firavunların imzasında arı figürünün yer aldığı görülmektedir.
Eski Yunan mitolojisinde Zeus’un kızı, Apollo’nun kardeşi, doğa tanrıçası olarak bilinip kabul edilen Artemis ve onun Roma Medeniyetindeki eşdeğeri olan Diana heykellerinin göğüs kısmında bulunan birçok yumurta şekli, kraliçe arının verdiği yumurtalardır. Bu suretle bir günde 2000 kadar yumurta verebilen kraliçe arı vasıtasıyla doğanın verimliliği anlatılmaya, simgelenmeye çalışılmıştır. Hipokrat (MÖ 460-370), Galen (MS 130-200) ve İbn-i Sina (MS 980-1037) gibi namı bilinen hekimlerin eserlerinde arı ürünlerinin tedavi amacı ile hangi şekillerde ne için kullandıkları kayıtlı bulunmaktadır.
Bal, yalnızca tatlı bir lezzete ve besleyici özellikte değerli bir ürün olarak değil, geleneksel tababetle yüzyıllar boyu sağlığın korunmasında ve birtakım hastalıkların tedavilerinde faydalanılan bir ilaç besin olarak da bilinmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan ve yürütülen çeşitli bilimsel çalışmalarda yangı, iltihap giderici ve yara-yanık iyileştirici olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder