Şeker Sektöründe Bal Kullanımı

Tarih boyunca insanoğlu tatlı şeyler yemekten hoşlandığı için yiyeceklerinin içine elde ettikleri organik balı katarak o vakitin tatlılarını yapmış ve afiyetle yemişlerdir. İlerleyen zamanlarda ise şeker pancarının üretimi ve elde edilmiş şeker hayit balı tüketiminin azalmasına sebep olmuştur. Şekerin bala göre daha uygun fiyatlı olması ve daha ondan sonra da glikoz üretiminden sonrasında balın kullanımı gittikçe azalmıştır. Dünya genelinde bal tüketimine bakarsak bir oldukça ülke ürettiği tatlı mamüller de çoğu zaman bal kullanmayı tercih ettikleri göstermektedir. Örneğin Yunanistan Ülkesinde pasteli denilen tatlının içerisinde tarifin yarı malzemesi baldan oluşmaktadır. Türkiye’de ise tahinli helvaların içinde ballı olanları mevcuttur. Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkelerde geleneksel olarak adlandırılan tatlıların içerisine yine bal kullanıldığı bilinmektedir. İtalya’da ise torrone denilen tatlı yiyeceğin içine bal, yumurtanın akı ve badem konulmaktadır. İspanya’da ise turron denilen tatlının içine portakal çiçeği, badem ve bal konulmaktadır. Fransa menşeyli olan nuga Dünyaca ünlü olan bir şekerleme çeşididir. Bilinmiş olduğu üzere ülkemizde de üretimi yapılan nugaların içerisinde bal ve badem kullanılarak çikolata ile kaplanarak satışa sunulmaktadır. Nugalar genellikle kayısı çekirdeği kadar olup üzeri çikolata kaplıdır. Türk lokumu da Dünyaca ünlüdür bilinmiş olduğu üzere. Lokumların yapılmasında da önceleri bal kullanılmaktadır. Günümüzde ise balın yerini şeker almıştır.

Bal konulmuş olan şekerlemeler kendine özgü tat ve lezzet verir iken bununla beraber nem tutma ve kristallenmeyi engelleyen bir yapıdadır. Dünya genelinde ticari şekerleme yaklaşık olarak iki tona yakın bal kullanılmaktadır.

Balın Özellikleri nedir?

Karabaş Balı, sağlıklı olan arı kovanlardan alınan ve insan tüketimine sunulan baldır. Balın organik yapısından dolayı içinde herhangi bir yabancı madde, arının vücut parçaları ve yavru arı barındırmaz.

Balın içerisinde herhangi bir kötü huylu mikroorganizma içermez. Balın içerisinde nişasta bulunmaz. Baldaki çeşitlilik balların elde edilmiş olduğu nebat örtüsü ve balın türüne nazaran değişkenlik göstermektedir. Balın kendine ilişik kokusu ve lezzeti vardır. Bal kendi içinde başka bir ürünün kokusunu barındırmaz.

Balın rengi açık sarıdan koyu kahverengine kadar değişkenlik göstermektedir. Bu renk çeşitliliğinin sebebi nebat özlerinin çeşitlilik göstermesindendir. Balların renginin bir skalası vardır. Örneğin çam balının renk skalasında minimum altmış olması gerekir.

Bal içerisinde herhangi bir maddeyi barındırmaz veya organik balın yapısından herhangi bir madde çıkarılamaz.

Çiçek ballarında invert edilmiş şeker oranı % 65, çam salgı balının içinde %60 dan daha az olması imkansız.

Organik balın içindeki nem miktarı %21’den az olmaması gerekir. Fakat bazı türler için rutubet oranı %23,  ekmek imalatçısılık ve sanayi ballarında ise rutubet oranı %25 civarında olmaktadır.

Bal asidik bir ürün olmasına rağmen baldaki asitlik miktarı %40ı geçmemesi gerekmektedir. Baldaki HMF değeri yani kanserojen madde miktarı 40mg/kg ‘dan yüksek olmaması gerekir.

Temel peteğin kalınlığı üç milimetreden fazla olmaması gerekir. Bu ölçü arıların balı kabartabilmesini zorlanmadan gerçekleştirmesi için önemlidir. Temel peteğin içinde parafin, serezin şeklinde doğal olarak bulunmayan yağ, reçine ve oksalik asit içermemesi gereken yapıda olmalıdır.

Organik Bal ve Polen Nedir

Çiçek balından elde edilen doğallığına ek olarak kimyasallardan da temiz olduğunu ifade eder. ( zirai ilaçlar, her türlü kimyasal madde ve arı ilaçları) Organik arıcılık belirtilen şartlara bağlanarak kontrol altında yapılan bir arıcılıktır. Bunun bazı şartları şunlardır; tarım ve Köy İşleri Bakanlığının yetki verdiği kurumlarından birisi ile anlaşmalı olarak kontrolü altında üretimini sürdürmesi zorunludur.

Arıcılık malzemelerini tamamı organik malzemeden olmalıdır. Kovanlar kimyasal madde içermeyen boyalar veya bitkisel yağlarla boyanmalıdır. Zirai üretim yapılan tarlalardan en az 3-4 kilometre uzaklıkta naturel meralarda üretim yapılabilir. Arılar ve kovanlar için kullanılan ilaçların kimyasal madde içermeyen ilaçlar olması zorunludur. Bunun için genellikle kekik, nane ve benzeri yağlar kullanılmaktadır. Arıcılık için kullanılan bütün malzemeler naturel ve organik olmak zorundadır.

Polen tamamen vitamin deposudur. Bilim insanoğluı polenin tüm malum vitaminleri taşımış olduğunı belirlemiştir. Dolayısıyla insanın sağlıklı bir şekil de yaşaması için gerekli tüm gıdaları ihtiva eder. Enerji ve gıda kaynağı olduğu benzer biçimde kılcal damarlara etki ederek kalp kaslarını pekiştirdiği belirtilmiştir. İçerdiği antibiyotikler yüzünden çok kuvvetli olarak malum virüslerin üremesini engeller. Beyin ve vücut olarak kendini bitkin hisseden insanların bütün ihtiyaçlarına cevap veren olağanüstü bir enerji ve besin kaynağıdır. Şifa kaynağıdır. Arıların yavrularını beslemek için topladığı bu besinin kıymeti anlaşıldıktan sonra kovanlara özel olarak üretilen ve kullanılan polen tuzakları ile polen elde edilmiş ve bu mucizevi enerji kaymağından yararlanılmıştır.

Bal Hakkında Yanlışlıklar

Organik hayıt balı hakkında tahmin edemeyeceğiniz kadar çok fazla yanlış bilinen bilgi vardır. Bahsettiğimiz bu efsanelere örnekler verecek olursak örneğin balın çay içerisine atılmış olduğunda bozulmuş olduğu söylenir fakat bir çok yapılmış çalışmada çok farklı türlerde çay türü demlenip bunlar üzerinde denemeler yapılmıştır.  Çayın sıcaklığı 70-80 dereceye kadar indiğinde çayın içerisine bal koyulmuştur. Bu işlem ile bal içerisindeki antioksidan tesiri ölçülmüştür. Yeşil çay içerisine bal koyulduğu vakit bal içerisindeki ve yeşil çaydaki antioksidan oranı yükseldiği için ki beyaz çayda bile etkisinin 4 kata kadar arttığı deneylerle kanıtlanmıştır.  Ihlamur içerisine ekleme yapıldığında da antioksidan oranının etki alanının 58 katına kadar fazlalaştığı söylenmektedir. Bir diğer efsane ise de bala metal kaşık sokulmaması ve metal kaşık ile tüketim yapılmaması. Şu bir gerçektir ki tahta kaşık üzerindeki mikropları korur. Tahta kaşıkta bulunan mikroplar hava ile karıştığında ise mikroplar gelir ve bal içine koyulduğunda da bal enfekte olmaktadır. Bal kontrol edilirken de çoğu zaman çelik kaşıklar kullanılmaktadır.  Bir diğer çalışma olarak ise kahve çerisine bal koyulmuştur. Özellikler filtre kahve içine koyulduğunda antioksidan miktarı- oranının arttığı görülmektedir. Yapılan araştırmanın bir sonucu olarak da insanoğlunun bir gmeşhurk ihtiyacı olan antioksidan ve aminoasit miktarına bal haizdir. Ve bal, polen ile karıştırılıp tüketildiğinde oldukca sağlıklı bir ömrün kapılarının anahtarıdır. Uzun ömürlü insanoğluın bir çoğunun da arı poleni ve bal karışımından tükettikleri bilinmektedir.

Kestane Balı Ve Kış hastalıkları Hakkında

Kestane balı diğer süzme organik ballara göre renk açısından karşılaştırıldığında fazlaca koyu renge sahiptir. Bunun yanında organik ballar ile yine karşılaştırıldığında 2 yahut 3 kat daha fazla demir içerdiği araştırmalar ile kanıtlanmış bir içeriktir. Kestane balı sağlık için çok yararlıdır ama bir o denli da uzmanına danışmadan tüketilmemesi gereken bir arı ürünü bulunduğunu söylemekte fayda vardır. Bu dikkat edilmesi gereken özellikli nokta ise beslenme ve bu ürünü tüketme sıklığı olarak belirtilmektedir. Arı kolonilerinin haziran ayının ilk haftalarından itibaren yapmaya başladığı bu organik arı ürünü arılar kestane çiçeği denilen ballı bitkilerden elde etmektedir. Fazlaca koyu bir kahverengi renge haiz olan kestane balının kıvamı da rengi gibi koyudur. Tat açısından ise oldukca keskin bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu buruk ve birazcık da acı tat kestane bitkisinin o keskin hazzından kaynaklandığı bilinmektedir. Bu keskin ve acımsı tat sahibi olan kestane balı vücuttaki mikropları öldürücü etkiye haiz olduğu meydana getirilen araştırmalar ile kanıtlanmış bir gerçektir.  Kış mevsimi sebebiyle korkulu rüyalardan bir tanesi olan boğaz enfeksiyonlarının da birebir düşmanı durumunda olan kestane balı grip şeklinde problemler için de mükemmel bir ilaçtır.  Kendi başına yeterli olduğu benzer biçimde içerisine toz karabiber koyup tüketildiğinde de öksürük için harika bir çözümdür.  Başka bir faydası da vücudu ödemlerden arındırmaktadır. Sağlıkla kalın.

Hayıt Balının Faydaları hakkında

Akdeniz ikliminde yetişen hayıt bitkisinin nektarından ve özelerinden arılar tarafından elde edilmiş organik bal çeşidine hayıt balı denilmektedir. Bu bal ilk önceleri çok açık renkli sarı ile kırmızı arasındadır. Her geçen gün de balın rengi koyulaşır koku ve tadı da keskinleşmektedir. Bundan dolayı pek çok araştırmalar sonucunda koyu renge haiz olan balların kanserli hücreler üzerinde oldukça etkili bir kullanımı olduğu bilinmektedir. Bunun yanında gaz problemleri için de fazlaca etkin bir kullanımı vardır. Baş ağrısı, yüksek ateş ve idrar yolu rahatsızlıkları için pek hasta hayır balı kullanımını tercih etmektedir. Cinsiyet bakımından ele alacak olursak daha çok hanımlar tarafınca kullanımda olan bir bal çeşididir. Hanımların hormon ile ilgili problemleri için kullanılmaktadır.  Regl döneminden önce oluşan stres durumunun yatıştırılması için veya ağrılara iyi geldiği bilinmektedir. Ek olarak adet gecikmeleri ve kramplar için de çok iyi bir kullanım alanı vardır. Kadınların gerek hamilelik gerek ise tane devri esnasında, öncesinde ya da hemen sonra göğüslerde ve göğüs çevrelerinde oluşan hassaslığın giderilmesi için hanımlar tarafınca oldukca kullanılmaktadır. Hormonal yönden bu tip rahatsızlıkların %90’a varan bir oranla iyileştirici veya yatıştırıcı bir tesiri bulunmaktadır. Hayıt tohumu kullanımı ise depresyon yaşayan yahut ağır psikolojik bir dönemden geçen bireyler için derhal derhal ilaç niteliğinde bir nebat tohumudur. Uzmanlara danışılmadan gene de tüketilmemesi bilinmelidir.

Kendiliğinden Yetişen Karahindiba Bitkisi

Karahindiba bitkisinin latince ismi Taraxacum olarak bilinmektedir. Karahindiba bitkisi ilkbahar mevsiminde çiçek açması sebebiyle bal arılarına oldukça çok polen ve bal özü olan nektarın oluşmasını sağlar. Bal arısı olan Apis mellifera karahindiba bitkisinden aldığı bal özünü kovana getirerek oldukça leziz organik bal yapımında kullanır. Karahindiba bitkisinin balı koyu renklidir ve kıvamı yoğundur. Fakat bu bitkiden alınan bal çabuk kristalleşir ve katılaşır. Bir hektar başına yaşlaşık olarak elli ila yüz kg bazında verim elde edilebilir.

Doğada kendiliğinden yetişme gösteren bu nebat ülkemizde hemen derhal her ilde yetişme gösteren bu bitki yurtdışında İtalya ve Fransa’da kültüre edilip daha çok yarar sağlanmaktadır.  Bu bitkinin fizyolojik görünüşü gövdenin olmaması ve direk çiçeğinin olmasıdır. Kırk santimetreye kadar uzamaktadır. Gövdesi olmayan bu bitkinin taç yaprakları yüz ila iki yüz arasında değişkenlik göstermektedir.  Çiçekleri dökülmez aksine kendi taç yaprağının üzerinde kurur ve büzülür. Mart ve nisan aylarında çiçek açar ve ağustos, eylül aylarında da hala çiçeklenme göstermektedir.

Karahindiba bitkisinden elde edilmiş bal ile sindirim sistemini düzenlediği görülmüştür. Yenildiği zaman iştah açtığı ve bağırsaklardaki bakterilerin uyarmaması neticesinde sindirimi de düzenlediği  düşünülmektedir. İdrar söktürücü özelliği nedeniyle ödem söktürücü olarak da kullanılmaktadır.  Ciltteki rahatsızlıklarda örneğin egzama, sedef benzer biçimde rahatsızlıklarda ve hatta sivilce problemlerinde etkili bir bitki olduğu yapılan araştırmalarca bilinmektedir.

Gece Uykusu Kalitesi İçin Bal Ve Süt

İnsan yaşamı boyunca uykuya borçlu kalmamalıdır. Yaşam süresince tüm insanların haiz olduğu söz konusu olan bir biyolojik saat mevcuttur. Bu biyolojik saat bozulduğunda ise toplumsal yaşamda, iş yaşamında, ev yaşamında ve daha yaşamın bir çok alanında uykusuzluktan kaynaklanan problemler ve pürüzler çıkmaktadır. Tüm bu bahsedilen problemlerın ve yaşam kalitesi için gece uykusu çok rutubet taşımaktadır. Bunun içindir ki gece uyumadan önce pek çok naturel karışım ile yatıştırma ve uyku hali getirilmeye çalışılmaktadır. Organik balın bu konudaki faydası yadsınamaz derecede büyüktür. Bal ve süt karışımı insan vücudunda pek çok enzim ve toksinleri salgılayarak kaliteli uykunun kapılarını açmaktadır. Bu toksinlerin vücuttan dışarı atılması ise hücrelerin yenilenmesini ve vücutta bulunan organların dinlenmesi  için vazgeçilmezdir. Uykusuzluk diye bahsettiğimiz sorun için beslenme periyodlarında yapılacak değişimler ile giderilebilme ihtimali vardır. Bu bal ve süt karışımı bir tek çocuklar için değil tüm yaş grubundaki insanlar için kullanıma açıktır. Uzmanlar da anneler gibi bal ve süt karışımının uyumadan önce tüketilmesi icap ettiğini söylemektedir. Bir bardak kadar çok sıcak olmayan sütün içine balı koyup karıştırmak gibi basit bir işlem ile hazırlanmaktadır. Bu oluşturulan karışımı çok sıcak ve soğuk şekilde tüketmemekte yine fayda vardır. Ne sıcak ne de soğuk bir  tüketilme biçiminin tercih edildiği bu  bal ve süt karışımı uykunun mevcut kalitesi, uykuya dalmakta daha  kolaylık, eğer hazımsızlık ve gaz gibi problemler için de kullanılmaktadır

Hatmi Bitkisi

Türkiye’de çok çok fazla yetişme gösteren hatmi çiçeği ağustos ayında çiçek açar ve bal arıları oldukça çok organik bal üretimi için nektar toplarlar.  Bu bitkinin latince ismi Althaea officinalistir. Hatmi bitkisi genellikle kumlu, tuzlu, azca nemli topraklarda yetişme göstermektedir. Genellikle Akdeniz Bölgesinde yetişme göstermektedir ve organik balı oldukça lezzetli olmaktadır. Bu bitkinin gövdesi dik durur ve emeçli tüylere haizdir. Kökü oldukça uzun olup boyları da ortalama bir ila bir buçuk metreye varmaktadır.

Hatmi çiçeğinden yapılan çay soğuk idrar yolu enfeksiyonlarına iyi gelmektedir. Bu bitkiden meydana getirilen çay çok şifalı olup idrar söktürme özelliğine sahip bir bitkidir. Mide ve bağırsaklarda sıkışan gazın giderilmesinde ve bir takım ülser problemlerine iyi geldiği bilinmektedir. Diş eti hastalıklarına da bire bir iyi geldiği malum bu bitkinin çayı ağızda gargara yapılarak içilebilir.

Hatmi çiçeğinin iyice kurutulması gerektiğine dair bilgi vermemiz gerekir ise bitkinin yaprakları kurutulur. Önceden kaynatılmış olan suyun içine bir tutam kurutulmuş hatmi çiçeği atılır ve iki üç dakika bekletildikten sonra suyu içilebilir. Meydana getirilen bu çaydan yüzünüze sürdüğünüz süre cildi nemlendirdiği gibi cilt lekelerine de iyi gelir. Bu bitkinin balının yedi yaş üzerindeki çocuklara yedirilmesi tavsiye edilmektedir.

Bitkinin genel özelliklerinden anlatmak gerekir ise odunsu yapıda bir gövdeye haiz olup pembeli, eflatun renginde güzel çiçeklere haizdir. Ağustos ayında çiçek açan bu nebat yaz sonuna kadar çiçekte kalır ve kışın çiçeğini döken bitki türlerindendir.