Seralarda Arı Kullanımı

Seracılık birçoğumuzun bildiği gibi mevsim dışında ya da mevsimde üretilen sebze ve meyvelerin zamanından evvel üretilmesini sağlamaktadır.

Seralardaki meyve sebze üretiminde hormon verilmesi yerine karabaş balı  yapan arıların kullanılması hem organik üretimi tetikler bununla birlikte sağlıklı beslenmeyi meydana getirir.

Antalya Şehrimizde bu şekilde uygulamaya yapılacak bir deney alanı seçilmiş ve bu bölgede hormon yerine arıların döllemesi ile sebze üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu yöntem ile domates, biber, patlıcan, brüksel lahanası, kavun, karpuz benzer biçimde meyve üretimleri de gerçekleştirilmiştir.

1991 senesinde yapılan bu uygulama ile sera sahibine tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı ‘’Türkiye’de senenin çiftçisi ‘’ ünvanını vermiştir. Seranın sahibi on yıl öncesine kadar sebze üretimini hormon ile gerçekleştirmiş olduğini fakar on senedir arılar ile sera içindeki sebzelerin tozlaştırdığını ve daha kaliteli sebze ve meyve üretimi yaptığını belirtmiştir. Varolan sera alanlarına üç ila dört arı kovanı koyduğunu belirten seracı 10 yıla yakın bir zamandır  sera toprağında hormon olmadığını ve ürünleri paketledikten sonra üzerine organik yazısı yerleştirilir.

Bombus cinsel arıların kullanıldığı seralarda arılar polen ile beslenmekte ve polinasyonu öteki arı ırklarına bakılırsa daha etkin şekilde gerçekleştirdikleri bilinmektedir. öteki arılara nazaran daha iri yapıdadır bundan dolayı daha çok yük taşıma kapasitesine haizdir. Bitkilerden daha iyi polen toplayabilmekte dolayısı ile de daha fazla polinasyonu hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Turist Olan Yerde Arıcılık Yapımı

Antalya, Muğla gibi illerimizde bilinmiş olduğu üzere gezim çok yaygın olarak görülmektedir. Bu şehirler de bununla birlikte arıcılık mesleği de yoğun olarak yapılmakta ve oldukça güzel çam balı elde edilmektedir.

Arıcılığın gezim bölgelerinde yapılmasının turistlere zarar verme riskinin olmasından dolayı 90’lı yıllarda Antalya Bölgesinde turizm meydana getirilen yerlere kovan konulması yasaklanmıştır. Arıcılar kovanlarını orman içlerinde konaklayabilirler. Fakat gezim meydana getirilen bölgelerde bulundurması yasaklanmıştır. Eğer bu bölgede kovanlarını konaklatmıyorsanız dışarıdan geliyorsunuz bu durumu iki hafta önceden tarım bakanlığına iletilmesi gerekir. Arıcılarımız İl ziraat müdürlüklerinden almış oldukları belgeler ile arılarının kontrollerini yaptırırlar ve arılarının hastalık etmenini taşımadığına dair belge alırlar ise daha önceden belirlenmiş olan bölgelere kovanlarını getirerek organik bal üretimlerini gerçekleştirebileceklerdir.

öteki taraftan bakılacak olur ise yerli ve gezginci arıcılar turistlerin yoğun olarak bulunmuş olduğu plaj ve piknik alanlarında mutlaka kovanlarını bulunduramazlar. Muğla ilindeki kızılçamdan elde edilmiş çam balı genellikle eylül, ekim ve kasım aylarında elde edilmektedir. Bu zamanlarda yol kenarlarında sıra halinde birçok bal arısı kovanını görmeniz mümkündür.

Yoğun bir nektar özünün olduğu zamanlarda çam bitinin salgısını işci bal arılarınca petek gözlerinde depo edilir. Hiçbir insan elinin değmediği kara kovan kasnak ballarını dolduran bal arıları sezon nihayetinde kışlatma bölgelerine arıcılar tarafınca tekrar eski yerlerine geri getirilirler.

Ay çiçek Balı

Ayçiçeği balı ülkemizin bazı bölgelerinde oldukca yoğun bir şekilde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu bölgelerden bir tanesi de Trakya bölgesi olarak gösterilmektedir. Bu organik bal çeşidinin özü olarak belirtilen ay çiçeği bitkisi tam bir tarım bitkisidir. Bal arıları bu ay çiçeği bitkisinden nektar toplama işlemini gerçekleştirirken  bitkilerinde tozlaşmasına katkıda bulunmaktadırlar. Bununla beraber de döllenme yapmaktadırlar. Bu işlemlerin sonucunda da ürün kalitelerine de büyük oranda katkıda bulunmaktadırlar. Ay çiçeği balı renk olarak ise kovandan ilk alındığı şekli ile altın sarısı rengini taşımaktadır. Kendisine özgü hoş bir tat sahibi olan ay çiçeği balı çok kısa bir süre de kristalize olmaktadır. Kristalize olu derken şekerlenme durumunun ifade edilmiş olduğu unutulmamalıdır. Ucuz ve çok basit bir şekilde yetiştirilmektedir. Bu sebepledir ki kış mevsimi için arılara yiyecek olarak üretilmektedir. Pek çok çevreden şahit olunduğu üzere süzme çiçek balı ile karışıyor olması büyük bir olasılık taşımaktadır. Bu tarz şeylerin yanında helva yapımında da kullanıldığı bilinmektedir. Ay çiçeği balı kış besini olarak kovanlara koyulur ve arıcılar satın alır fakat insan sağlığı için de fazlaca önemli bir besin olarak karşımıza çıkmaktadır. En önemli ve yaygın olan faydalarından bir tanesi de alev ateş hastalıklar içindir. Çabuk bir şekilde mevcud ateşi düşürdüğü benzer biçimde bir yararı vardır. Bunun için bile tüketim alanı geniş bir organik baldır.

Şeker Sektöründe Bal Kullanımı

Tarih boyunca insanoğlu tatlı şeyler yemekten hoşlandığı için yiyeceklerinin içine elde ettikleri organik balı katarak o vakitin tatlılarını yapmış ve afiyetle yemişlerdir. İlerleyen zamanlarda ise şeker pancarının üretimi ve elde edilmiş şeker hayit balı tüketiminin azalmasına sebep olmuştur. Şekerin bala göre daha uygun fiyatlı olması ve daha ondan sonra da glikoz üretiminden sonrasında balın kullanımı gittikçe azalmıştır. Dünya genelinde bal tüketimine bakarsak bir oldukça ülke ürettiği tatlı mamüller de çoğu zaman bal kullanmayı tercih ettikleri göstermektedir. Örneğin Yunanistan Ülkesinde pasteli denilen tatlının içerisinde tarifin yarı malzemesi baldan oluşmaktadır. Türkiye’de ise tahinli helvaların içinde ballı olanları mevcuttur. Fransa, İspanya, İtalya gibi ülkelerde geleneksel olarak adlandırılan tatlıların içerisine yine bal kullanıldığı bilinmektedir. İtalya’da ise torrone denilen tatlı yiyeceğin içine bal, yumurtanın akı ve badem konulmaktadır. İspanya’da ise turron denilen tatlının içine portakal çiçeği, badem ve bal konulmaktadır. Fransa menşeyli olan nuga Dünyaca ünlü olan bir şekerleme çeşididir. Bilinmiş olduğu üzere ülkemizde de üretimi yapılan nugaların içerisinde bal ve badem kullanılarak çikolata ile kaplanarak satışa sunulmaktadır. Nugalar genellikle kayısı çekirdeği kadar olup üzeri çikolata kaplıdır. Türk lokumu da Dünyaca ünlüdür bilinmiş olduğu üzere. Lokumların yapılmasında da önceleri bal kullanılmaktadır. Günümüzde ise balın yerini şeker almıştır.

Bal konulmuş olan şekerlemeler kendine özgü tat ve lezzet verir iken bununla beraber nem tutma ve kristallenmeyi engelleyen bir yapıdadır. Dünya genelinde ticari şekerleme yaklaşık olarak iki tona yakın bal kullanılmaktadır.

Balın Özellikleri nedir?

Karabaş Balı, sağlıklı olan arı kovanlardan alınan ve insan tüketimine sunulan baldır. Balın organik yapısından dolayı içinde herhangi bir yabancı madde, arının vücut parçaları ve yavru arı barındırmaz.

Balın içerisinde herhangi bir kötü huylu mikroorganizma içermez. Balın içerisinde nişasta bulunmaz. Baldaki çeşitlilik balların elde edilmiş olduğu nebat örtüsü ve balın türüne nazaran değişkenlik göstermektedir. Balın kendine ilişik kokusu ve lezzeti vardır. Bal kendi içinde başka bir ürünün kokusunu barındırmaz.

Balın rengi açık sarıdan koyu kahverengine kadar değişkenlik göstermektedir. Bu renk çeşitliliğinin sebebi nebat özlerinin çeşitlilik göstermesindendir. Balların renginin bir skalası vardır. Örneğin çam balının renk skalasında minimum altmış olması gerekir.

Bal içerisinde herhangi bir maddeyi barındırmaz veya organik balın yapısından herhangi bir madde çıkarılamaz.

Çiçek ballarında invert edilmiş şeker oranı % 65, çam salgı balının içinde %60 dan daha az olması imkansız.

Organik balın içindeki nem miktarı %21’den az olmaması gerekir. Fakat bazı türler için rutubet oranı %23,  ekmek imalatçısılık ve sanayi ballarında ise rutubet oranı %25 civarında olmaktadır.

Bal asidik bir ürün olmasına rağmen baldaki asitlik miktarı %40ı geçmemesi gerekmektedir. Baldaki HMF değeri yani kanserojen madde miktarı 40mg/kg ‘dan yüksek olmaması gerekir.

Temel peteğin kalınlığı üç milimetreden fazla olmaması gerekir. Bu ölçü arıların balı kabartabilmesini zorlanmadan gerçekleştirmesi için önemlidir. Temel peteğin içinde parafin, serezin şeklinde doğal olarak bulunmayan yağ, reçine ve oksalik asit içermemesi gereken yapıda olmalıdır.

Organik Bal ve Polen Nedir

Çiçek balından elde edilen doğallığına ek olarak kimyasallardan da temiz olduğunu ifade eder. ( zirai ilaçlar, her türlü kimyasal madde ve arı ilaçları) Organik arıcılık belirtilen şartlara bağlanarak kontrol altında yapılan bir arıcılıktır. Bunun bazı şartları şunlardır; tarım ve Köy İşleri Bakanlığının yetki verdiği kurumlarından birisi ile anlaşmalı olarak kontrolü altında üretimini sürdürmesi zorunludur.

Arıcılık malzemelerini tamamı organik malzemeden olmalıdır. Kovanlar kimyasal madde içermeyen boyalar veya bitkisel yağlarla boyanmalıdır. Zirai üretim yapılan tarlalardan en az 3-4 kilometre uzaklıkta naturel meralarda üretim yapılabilir. Arılar ve kovanlar için kullanılan ilaçların kimyasal madde içermeyen ilaçlar olması zorunludur. Bunun için genellikle kekik, nane ve benzeri yağlar kullanılmaktadır. Arıcılık için kullanılan bütün malzemeler naturel ve organik olmak zorundadır.

Polen tamamen vitamin deposudur. Bilim insanoğluı polenin tüm malum vitaminleri taşımış olduğunı belirlemiştir. Dolayısıyla insanın sağlıklı bir şekil de yaşaması için gerekli tüm gıdaları ihtiva eder. Enerji ve gıda kaynağı olduğu benzer biçimde kılcal damarlara etki ederek kalp kaslarını pekiştirdiği belirtilmiştir. İçerdiği antibiyotikler yüzünden çok kuvvetli olarak malum virüslerin üremesini engeller. Beyin ve vücut olarak kendini bitkin hisseden insanların bütün ihtiyaçlarına cevap veren olağanüstü bir enerji ve besin kaynağıdır. Şifa kaynağıdır. Arıların yavrularını beslemek için topladığı bu besinin kıymeti anlaşıldıktan sonra kovanlara özel olarak üretilen ve kullanılan polen tuzakları ile polen elde edilmiş ve bu mucizevi enerji kaymağından yararlanılmıştır.

Bal Hakkında Yanlışlıklar

Organik hayıt balı hakkında tahmin edemeyeceğiniz kadar çok fazla yanlış bilinen bilgi vardır. Bahsettiğimiz bu efsanelere örnekler verecek olursak örneğin balın çay içerisine atılmış olduğunda bozulmuş olduğu söylenir fakat bir çok yapılmış çalışmada çok farklı türlerde çay türü demlenip bunlar üzerinde denemeler yapılmıştır.  Çayın sıcaklığı 70-80 dereceye kadar indiğinde çayın içerisine bal koyulmuştur. Bu işlem ile bal içerisindeki antioksidan tesiri ölçülmüştür. Yeşil çay içerisine bal koyulduğu vakit bal içerisindeki ve yeşil çaydaki antioksidan oranı yükseldiği için ki beyaz çayda bile etkisinin 4 kata kadar arttığı deneylerle kanıtlanmıştır.  Ihlamur içerisine ekleme yapıldığında da antioksidan oranının etki alanının 58 katına kadar fazlalaştığı söylenmektedir. Bir diğer efsane ise de bala metal kaşık sokulmaması ve metal kaşık ile tüketim yapılmaması. Şu bir gerçektir ki tahta kaşık üzerindeki mikropları korur. Tahta kaşıkta bulunan mikroplar hava ile karıştığında ise mikroplar gelir ve bal içine koyulduğunda da bal enfekte olmaktadır. Bal kontrol edilirken de çoğu zaman çelik kaşıklar kullanılmaktadır.  Bir diğer çalışma olarak ise kahve çerisine bal koyulmuştur. Özellikler filtre kahve içine koyulduğunda antioksidan miktarı- oranının arttığı görülmektedir. Yapılan araştırmanın bir sonucu olarak da insanoğlunun bir gmeşhurk ihtiyacı olan antioksidan ve aminoasit miktarına bal haizdir. Ve bal, polen ile karıştırılıp tüketildiğinde oldukca sağlıklı bir ömrün kapılarının anahtarıdır. Uzun ömürlü insanoğluın bir çoğunun da arı poleni ve bal karışımından tükettikleri bilinmektedir.